Soğuk Hayat

Her zaman olduğu gibi bir giriş sıkıntısı çekerek bu yazıya da başlamaya çalışıyorum. Anlatmaya çalışacağım oyun bir Türk yapımı. Tayfun Tuna tarafından yapılan oyun konu olarak “Yarından Sonra” adlı filme oldukça yakın. Kısaca bahsetmek gerekirse doğal bir felaket sonucunda dünyanın her tarafı karla kaplanıyor. Yaşamayı başaran az sayıdaki insandan birisiniz ve buna devam etmeniz gerekiyor. Yaşayan az sayıdaki insanların hepsi de iyi değil malesef. Hem kötü adamlarla hem de tabiatla mücadele ederek yaşamınızı devam ettirmeniz gerekiyor.

Oyun tür olarak Adventure/Action karışımı ve mouse ile oynanıyor. Karşılaştığımız durumlara göre çeşitli seçimler yaparak oyuna devam ediyoruz. Karakterimizin sağlık, silah, yetenek, açlık gibi özellikleri var. Bazen karşımıza çıkan düşmanı yenerek, bazende bulduğumuz nesnelerle bu yeteneklerimizi geliştirebiliyoruz. Doğru zamanda doğru kararları vererek seçimlerimizi yapmalısınız. Yoksa oyun sizin için fazla uzun sürmeyebilir.

Karşımıza kötü niyetli biri çıktığında onunla dövüşmek veya tüm paramızı vererek ordan kaçmak gibi iki seçeneğimiz var. Sağlığınız uygunsa her zaman dövüşün derim. Dövüş işini turn-based şekllinde yapıyorsunuz. Yani önce siz sonra rakip vuruş hakkını kullanıyor. Burada silah ve sağlık özellikleriniz öne çıkıyor. Kaybederseniz oyun bitiyor. Kazanırsanız rakibin üstündeki parayı alıyor ve bazı yeni özellikler kazanabiliyorsunuz.

Oyunun Türkçe olması bizim için büyük bir avantaj tabi ki. Anlaşılması kolay olduğundan bize anlatacak pek bir şey bırakmıyor.

Oyunun müzikleri hem içinde bulunduğumuz duruma hem de bulunduğumuz ortama oldukça uygun. Bütün her tarafın karla kaplı olması ve yaşayan az sayıdaki kişiden biri olmamız bizi filmde olduğu gibi oldukça geriyor. Ses efekleri ise sadece dövüş esnasında duyuluyor. Bunlarda adamların can havliyle çıkardığı pek insansal olmayan seslerden ibaret.

Oyunun bazı eksileri de var tabi. Mesela karşımıza çıkan ekranların sürekli aynı olması size sürekli aynı işi yapıyor olduğunuzu hissettiriyor. İçlerinden çıkanlar farklı olsada sürekli yerden aynı çantayı almak dejavu hissine kapılmanıza neden oluyor. Oyundaki olaylar çeşitlendirilerek daha zevkli hale gelebilir. Zaten konusu oldukça farklı ve çekici.

Sonuç olarak Türk yapımı bir oyun olması başımızın üstünde yeri olması için yeterli bir sebep. Tayfun Tuna’ya başarılarının devamını dileyerek başka bir oyununun incelemesinde görüşmek üzere diyorum. Herkese iyi oyunlar…

2 yorum

EFE için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.